Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

(kalmak üzere)

См. также в других словарях:

  • arada kalmak — iki tarafı uzlaştırmak üzere araya girme dolayısıyla güç duruma düşmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hariç — is., ci, Ar. ḫāric 1) Dış, dışarı Hemen on dakika yürüyünce kasaba haricine çıkılır. S. F. Abasıyanık 2) Yabancı ülke, dışarı On yıl hariçte kalmış. 3) zf. Dışta kalmak üzere, dışında sayılmak üzere, müstesna Dişçi koltuğu hariç, kim bir koltuğa… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iç göç — is., top. b. Bir ülke sınırları içinde genellikle küçük yerleşim bölgelerinden büyük kentlere geçici veya sürekli kalmak üzere göç etme …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kavuşum — is., gök b. Yer yuvarlağı bir uçta kalmak üzere, yerin, güneşin ve herhangi bir gezegenin bir doğru üzerine gelmeleri, içtima Birleşik Sözler kavuşum dönemi alt kavuşum …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sitoplazma — is., biy., Fr. cytoplasme Çekirdek dışta kalmak üzere protoplazma yığını …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • girip çıkmak — 1) az kalmak üzere uğramak 2) bir yere sık sık gelmek Onun yanımızdaki eve girip çıktığını görürdük …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • toprağı çekmiş — sürekli olarak yaşadığı yerden kısa bir süre kalmak üzere gittiği başka bir yerde ölenler için söylenen bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MÜBZİ' — Kârı ve kazancı tamamen kendisine kalmak üzere birine sermaye veren …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İRTİFAK — Bir yere dayanma. * (Kap) dolma. * İhtiyaç duyma. * Arkadaşlık etme. * Tıb: İki kemiğin hareketsiz kalmak üzere mafsallanması …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • yatmak — nsz, ar 1) Bir yere veya bir şeyin üzerine boylu boyunca uzanmak Dörtnal giden atların köpüklü boynuna bir daha yatmayacak. N. Hikmet 2) Uyumak veya dinlenmek için yatağa girmek 3) Yatay veya yataya yakın bir duruma gelmek, eğilmek Rüzgârdan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • oturmak — e 1) Vücudun belden yukarısı dik duracak biçimde ağırlığı kaba etlere vererek bir yere yerleşmek Bir sandalyenin üzerinde oturmuş, önüne bakıyordu. S. F. Abasıyanık 2) nsz Bu biçimde yerleştiği yerde kalmak Bakın, hikâye zordur, acımasız ve… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»